Dieses Bild hat ein leeres Alt-Attribut. Der Dateiname ist time-matrix-turaneusiam-12-tribes-angelic-human-1-1024x737.jpg

Manyetik Evrenler – Paralel Evrenler ve Fantom“Hayalet“ evrenler olmak üzere 3 cesit evren boyutlari vardir.

Bizler 15 Boyutlu 18 katmanli zaman Matrix’inde yasiyoruz. Bu zaman Matrix’inden sonra baska bir bilinç ile 33. boyuta kadar çikabiliyoruz.

1- Dişil – Manyetik Evren: „Partikel-Universum“ yukaridaki orta resimdeki evrenlerdir, şu an içinde bulundugumuz Dişil olan ortada sari renkli „D3“ (uzunluk, genişlik, yükseklik) 3. Boyut realitesini yaşiyoruz ve buradan „D4“ ve „D5“ e cikmaya calişiyoruz.

2- Eril – Elektron Evren: „Paralel Evren“ Bizim yaşamlarla iç içe olan yaşamdir yani Eril olan evrenlerdir. bizlerden 5-6 yil daha önde yaşarlar. Yukaridaki sag resimdeki evrenlerdir. Bu evrenleri görebilmemiz icin en az 4. boyutta „Astral“ olmamiz gerekmektedir.

Her ruhun kendine ait bir bedeni vardir. Yukarida yapilan anlaşma geregi ruh ikiye ayrilarak „Eril-Dişil “ seklinde iki evrende bedenlenerek reaitenin iki kisminida yasamak zorundadir. Görevini tamamlayan ruhlar tekrardan birleşerek nötür olarak kaynaga dönerler. Ruhlarin cinsiyeti yoktur. Manyetik evrenle „yaşadigimiz evren“ – Elektron „Paralel“ evrendeki SEN ayni cinsiyette olmayabilirsin.

3- Fantom „Hayalet“ Evren: Karanlik tarafin yapay olarak yaptigi evrenlerdir. Burada kendi enerjilerini üretmeye çalisiyorlar ve diger boyutlardan ruhlari kaçirip onlarin enerjileri ile besleniyorlar. yukaridaki soldaki gri renkli 11 Boyutlu hayalet evrenlerdir. Burada Karanlik ve Negatif irklar yaşarlar, Bunlar: Anunaki’ler, Drako’lar, Omicron’lar, Zeta’lar, Repteliyan’lar ve Luciferian irklaridir. Üst boyutlardan karanlik tarafi seçen varlik Kaynak’tan enerji kullanimi yapmayacagina dair sözleşme imzalar ve karanlik tarafa geçis yapar ama Fantom boyutunda enerji olmadan var olamaz. Bunun icin her varlik kaynak bulmak zorundadir.

Bizler enerjisel varliklar oldugumuz için bizler görevi her tamamladigimizda kaynaga geri dönerek veya ihtiyaç duyuldugunda geceleri beden uykuda iken Kaynak‘ a baglanir gereken enerjiyi çekeriz.

Fiziksel bedeniniz 3ncü boyutta bulunur ve önem taşıma, bir şey ifade etme kaynaklıdır. 4ncü boyut astral düzeydir ve temelinde duygu vardır. Birlikte bizim Alt Yaratıcı Dünya dediğimiz şeyi oluştururlar. Bunlar ayrılık oyununun oynandığı boyutlardır. Sadece bu boyutlarda iyi ve kötü olarak yanılsamalar oluşturulmuştur – ve Siz kendinizi birbirinizden ve Ruh’tan ayrı hissedersiniz. Hepiniz bunu kendi çapınızda iyi uygulayanlarsınız. Bu çok başarılı bir oyun olagelmiştir, ancak şimdi onun sona erme zamanıdır. Böylece, bu gezegen yükseliş yeri olarak şimdi astral düzeyin tam üzerinde, onun 5nci boyutla ayrıldığı çizgide titreşmektedir, -Işık beden boyutu. Yükseliş sürecinin bir parçası olarak, bu boyutlar daha yüksek boyutlara katlanacak ve varlığını durduracaktır.


5nci boyuttan başlayarak 9ncuya kadar olan boyutlar Orta-Yaratım Alanıdır. 5ncisi Işık beden boyutudur ve orada siz kendinizin Üstat ve çok boyutlu varlık olarak farkındasınızdır. 5nci boyutta tamamen spritüelliğe yönelirsiniz. Çoğunuz bu gezegene Işık işçileri olmak üzere geldiniz.

6ncı boyut insan da dahil olmak üzere tüm yaratılmış cinslere ait DNA şablonlarının kalıplarını tutar. Aynı zamanda daha çok renk ve sesle çalışan Işık dillerinin de depolandığı yerdir. Bilincin düşünceyle yaratıldığı ve sizin uykuda çalıştığınız yerlerden biridir. Yaratmayı bizzat seçmediğiniz sürece bedeninizde bulunmadığınız için burada kalmak zor olabilir. 6ncı boyutta bulunanlar, siz daha çok canlı düşüncesiniz.. bilincinizle yaratırsınız, ancak bu bilinç için bir araç kullanmanız gerekmez.

7nci boyut saf yaratıcılık, saf ışık, saf ses, saf geometri ve saf ifadedir. Sonsuz saflık düzeyidir.

8nci boyut sizin daha geniş kısmınızla kim olduğunuzun temeline dokunacağınız grup zekası veya grup ruhudur. “Ben” duygusunun kaybolmasıyla kendisini belli eder. Çok boyutlulukta yolculuk yaptığınızda, en çok bu düzeyde zorlukla karşılaşırsınız. Saf olduğunuz için bir araya gelip yarattığınız bilinç “biz” grup hedeflerini belirlemektedir. Siz uykuda olsanız veya kendinizden geçseniz bile…

9ncu boyut gezegenler, yıldız sistemleri, galaksiler ve boyutların ortak bilinçlerinin yer aldığı kısımdır. Bir kez daha tekrarlamak gerekirse, “Ben” duygusunu yakalamak burada çok zordur, çünkü siz öylesine genişlemiş durumdasınız ki her şey “siz”siniz. Bir galaksi bilinci içinde nasıl olabileceğinizi bir hayal edin. Her türün yaşam-formu, her yıldız, gezegen ve grup zekasının içinizde olduğunu imgeleyin. Bu boyutu ziyaret ettiğinizde bilinçli kalmanız zor olacaktır.

10’dan 12’ye kadarki boyutlar Yüksek Yaradılış Düzeyidir.
10’ncu boyut Işınlar’ın kaynağı ve Elohim’in evidir. Yaradılış planlarının kaynağıdır ve Işık buradan bölümlere ayrılarak Orta Yaradılış düzeylerine gönderilir. “Ben” duygusunu yaşayabilirsiniz, ancak buraya alıştığınızda bu kaybolacaktır.

11nci boyut Işığın ilk şekillenmesidir, yaratıcıdan önceki noktadır ve aksırık ya da orgazmdan bir önceki hal gibi harikulade bir beklenti içinde olmak durumudur. Metatron, Başmelekler ve bu Kaynak-sisteminin Yüksek Akaşiğinin bulunduğu yerdir. Gezegensel Akaşik kayıtlar ve galaktik Akaşikler ve tüm Kaynak-sistemin kayıtları buradadır. Siz bir çok sistemin içindeki bir Kaynak-sistemindesiniz. Bu nedenle size sadece bir Kaynak-sisteminin –bunun- tanımını veriyoruz. Başka bir Kaynak-sisteme gittiğinizde deneyimlediğiniz şey farklı olacaktır.

12nci boyut tüm bilinçlerin kendilerini TÜM VAROLAN’la bir olduklarını saf biçimde bildikleri Bir Nokta’dır. Hiçbir şekilde ayrılık yoktur. Bu düzeye geldiğinizde kendinizi tamamen yaratıcı güçle TÜM VAROLAN’la bir bilirsiniz. Siz bir kere burada bulunduğunuzda, asla aynı siz olamazsınız, çünkü tam birliği deneyimlediğinizde aynı ayrılık bilincinde kalamazsınız.


„33 Boyutlu bir uzay sisteminde yasiyoruz“ insanlik su an 3. Boyutta yasiyor yani emekliyorlar. Bizim Galaximizde Plutondaki yasiyanlar 7. Boyuttadirlar.

Gelişimde 3. seviyedeyiz. 26. seviyeden itibaren Yaratıcı ile direk kontağa izin verilir, 33. kademeye ulaşıldığında ise onunla birleşmek, Bir olmak, „O“ olmak mümkün hale gelir… Bu şekildeki birleşmeler, „erimeler“ sayesinde Yaratıcı ihtiyarladıkça gençleşiyor. Yaratıcı’nın sonsuz ve ebedi olma sebebi budur…

6 cesit KAN rengi vardir bunlar:
Beyaz – Turuncu – Yesil – Mavi – Kirmizi – Altin

Sayisiz Galaxy’ler ve Sonsuz Evrenler vardir. Ama hepsinde yasam yoktur.

Galaktik Federasyonu olarak adlandirilan federasyon aslinda yoktur. Gercek olan ışık birliği ve birlige bagli Galaktik Donanmasi‚dir.

3 ayri MEDENIYET-VARLIK tipi vardir.

  1. Birincil Varliklar: Yaratilan varliklar
  2. ikinci Varliklar: Yaratilan varliklar tarafindan olusturulan varliklar
  3. Ücüncül Varliklar: Yaratilan varliklar tarafindan yaratilan varliklarin yarattiklari-olusturduklari varliklar.


Gercekte var olan Günes sistemimiz bu sekildedir:

Merkür – Venüs – Dünya – Ay – Mars – Jüpiter – Satürn – Uranüs – Neptün – Plüton – Nibiru
Dieses Bild hat ein leeres Alt-Attribut. Der Dateiname ist 1707649775836.jpg

Üzerinde yaşadigimiz Gezegen’de insan harici 8 farkli irk yaşamaktadir. Yani insanlik olarak bu gezegende yanliz degiliz ve bizlere ögretilenlerin tamami gercek disidir. Gezegen Yuvarlaktir ve Düz dünyacilarin haritasi gercektir AMA dünya düz degil yuvarlaktir. Gercek harita asagidaki gibidir. Insanlik 6. deney icin Gezegenin bir bölümünde konumlandirilmistir. Bu Labaratuvardan cikmamiz malesef mümkün degildir. Gezegenin üzerinde 4 adet Kubbe bulunmaktadir. Kuzey ve güney bölümlerinde devasa iki delik bulunmaktadir, oyuk ic katmanlarinda’da baska irklar yasamaktadir. Sophia Gaia Gezegeni herkesin bildiginden cok daha büyüktür.

Her insan bedenindeki varligin, tekamül yolculuguna ve geldikleri boyuta göre en az 2 ruhsal rehberi vardir. Bu ruhsal rehberler baska varliklara baglidir, onlarda bir üst kademelere baglidirlar, bu baglantinin sonunda Dünyadan sorumlu 12 Büyük Varlik vardir. 12 Büyük idareci varliklar direkt olarak Sirius C Gezegenine, onlarda direkt olarak Yaraticiya baglidirlar. Yaratiliş geregi tüm evrenlerdeki calişma mekanizmasi bu sekilde işler.

Uzaya veya Aya cikildimi:

insanlik su ana kadar Uzaya atmosferin sinirlarina kadar cikabildi, yani deniz seviyesinin 14’000 KM üzerine kadar ilk kubbenin bittigi yere kadar cikabildi. „Günümüzde ticari uçaklar ortalama deniz seviyesinden yaklaşık 30.000 fit (9.144 metre) yüksekliğe uçar.“

Uzay istasyonu ve uydular ilk kubbenin bitimine yakin yerde bulunmaktadir. Hic bir Dünya Ülkesi: Ay’a, Mars’a veya baska bir gezegene gidememekle beraber bu dört atmosferi asip gercek uzaya dahi cikamamislardir.

Bu 4 kubbelerin aralarinda -120 derece ve arti 2000 derece arasinda asiri sicaklik ve sogukluk katmanlari bulunmaktadir. Dünya yapimi herhangi bir roket yada gemi ile buralardan cikis mümkün degildir. Dünyada henüz Atmosfer sicakligina dayanacak bir metal yok ve üretilmedi. Kuran’da 33 ve 36 sureler’dede yazdigi gibi: Ey Cin ve insan topluluklari yer yüzünün ve gök yüzünün sinirlarina cikamazsiniz. Ciktiginiz anda büyük bir ates topuyla karsilasir ve yanarsiniz.

384’000 km uzakliktaki Aya veya diger gezegenlere bizim teknolojimizle atmosferde yanmadan cikmak ve gitmek MÜMKÜN degildir.

Bizim gercek dünya haritamiz Birlesmis Milletler Logo’sudur. Birlesmis Milletler Logo’su bize bu 4 kubbe’yi net sekilde göstermektedir. Bircok film ve animasyon filmlerinde kubbeyi net olarak göstermektedir. Örnek olarak: Disney Logo’su kubbeyi cizerek gösterir veya dünyadaki büyük organizasyonlarin Logolarida gercek haritayi ve kubbeleri gösterir. Aslinda hersey önümüzde ama malesef bizler okullarda bizlere ögretilenlerle yetindigimizden arastirma yapmayiz.

Son döngü yani 6. yok olus veya büyük sifirlama sadece 3. boyut realitesinde yasayan 1. Küre icerisindeki insan irkini kapsar.

  1. Kubbe: Bizim yasadigimiz alan ve sonunda Antartika’da devasa buz daglari ve 1. kubbe ve aralardan diger tarafa gecis icin devasa kapilar bulunmaktadir. Bu kapilari devasal varlillar korumaktadir ve buralardan izin olmadan gecilmesi mümkün degildir. Kuzey’de, Güney’de ve Dogu’da 3’er adet göklere acik olan „toplamda 9 tane“ gök kapilari bulunmaktadir, bu kapilardan rüzgarlar geciyor ve bu rüzgarlar estiginde soguk, dolu, don, kar, cig ve yagmur olusuyor. Kapilarin haricinde; Batida ve Doguda 3’er adet Pencere bulunmaktadir. Birinci kubbenin üzeri su ile kaplidir.
  2. Kubbe: Baska uygarliklarin yasadigi yasam alani ve devasa buz daglari ve 2. kubbe ve aralardan diger tarafa gecis icin 6 adet devasa kapilar bulunmaktadir.
  3. Kubbe: Baska uygarliklarin yasadigi yasam alanlari ve 3. kubbe ve aralardan diger tarafa gecis icin devasa kapilar bulunmaktadir. Ücüncü kubbenin üzerinde +2000 derece ye kadar sicaklik vardir.
  4. Kubbe: Baska uygarliklarin yasadigi yasam alanlari ve 4. kubbe. Bu kubbe en kalin olanidir ve oyuk olan kuzey ve güneydeki delik son kubbenin icerisindedir.

Asagidaki düz dünyacilarin haritalari bize tipki Birlesmis Milletler Logosu gibi sadece Gercek Dünya haritasi ve kubbelerin yerlerini gösterir.


1958 yilina karar olan ve Dünya kütüphanelerinde yer alan bütün ansiklopedilerde gökkubbe’yi ve gerçek dünya haritasini göstermekteydi, 1959 yilinda yapilan Antarktika antlaşmasıi ile bütün kitaplar ve ansiklopediler toplatildi ve imha edildi.

Eski ansiklopedilerde yazan gerçek dünya haritasi düz dünyacilarin haritasinin aynisidir ve yapilan uçuşlarla ve deneylerle bize gökkubbe’yi tarif eder.

4 km yüksekte, deniz seviyesinden einine 80 derecelik 1 aciyla güneye, boyuna ise 90 derecelik 1 aciyla doguya dogru uzannan bir kubbenin var oldugu yapilan uçuşlarla kanitlanmistir.


Ülkemizde negativ ve potitv irklara ait eski boyut kapilari bulunmaktadir.

Ayasofyanin altinda Negativ varliklara ait Boyut kapisi vardir. Mustafa Kemal Atatürk konuyu meclise tasidi ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayi ile bu kapinin üzeri kapatildi.

Yerebatan sarnicinda Negativ varliklara ait suyun icerisinde ters cevrilmis Medusa’nin gercek kesilmis kafasi bulunmaktadir „Heykel seklini almis-tasa dönüsmüstür“. Medusa yilan kafali, bakislari ile canlilari aninda tasa cevirebilen bir negativ’dir.

Hatay-iskenderun arasi, Canakkale-izmir arasi, Kapadokya, Ankara ve ic Anadoluda devasa boyutta Positiv varliklara ait boyut kapilari bulunmaktadir.

Anitkabir konum olarak 33° D meridyenindeki boyut kapisi üzerine yapilmistir.

@Muri4K

Nach oben scrollen